23 Aralık 2014 Salı

Pekmezli Bebek Keki

Adacıma şekersiz, olabildiğince doğal ürünlerle kek yapmaya karar verdim. İnternette birkaç siteden araştırma yaptım ve kendimce ortaya bir tarif çıkardım.

Malzemeler:
3 adet yumurta(köy olanı makbul)
3/4 u bardağı pekmez
1 su bardağı yoğurt
3 /4 su bardağı zeytinyağı
1 çay kaşığı karbonat
1-2 avuç badem
1-2 avuç ceviz
7-8 tane kuru kayısı
3-4 adet hurma
1 miktar tarçın
Aldığı kadar kara buğday unu(~ 2 subardağı)


Hazırlanışı:
Ceviz ve bademleri robot yardımıyla küçük parçalara ayırıyoruz ki bebişimizin yerken boğazına kaçmasın. Bu sırada hurmanız ve kayısınız sert ise bir miktar sıcak suyun içinde bekletmekte fayda var. Biraz beklettikten sonra onları da ufak parçalara ayırıp kenara ayırıyoruz. Bir kapta pekmez ve yumurtaları başka çırpıp geri kalan tüm malzemeleri ekliyor ve iyice hepsini karıştırıyoruz. Karışımı daha önceden yağladığımız kek kalıbına döküyoruz. Sonrasında daha önceden ısıtılmış fırına verip 160° - 180° de yaklaşık yarım saat pişiriyoruz.

Yazının başında kendimce bir tarif ortaya çıkardım dedim ama gördüğünüz gibi tüm adımlar ve kullanılan malzemeler standart kek yaparken kullanılan şeyler. Ben sadece doğal olanını kullanmaya çalıştım, şeker yerine pekmez kullandım ve bolca  kuruyemiş kattım.
Adoşa bu kekten verdiğim zaman da bayıla bayıla yedi ;))
Siz de deneyip yaparsanız yorumlarınızı beklerim. Şimdiden afiyet olsun.


19 Aralık 2014 Cuma

Adoşla Aktivite - Ceviz Yerleştirme

Geliştirdiği yön: İnce motor becerisi
Yaş Grubu: 12-15 ay
Gerekli malzemeler:
Ceviz (boğazına kaçmayacak büyüklükte başka malzemeler de olabilir; kestane gibi)
Çoklu Kek kalıbı

10-15 tane soyulmamış ceviz ve kek kalıbını alarak Adoşun yanına gittim. Yaydığım masa örtüsünün üzerine oturduk. Kek kalıbını ortaya koydum ve Adoşa göstererek cevizleri içlerine doldurmaya başladım. Duduş acaba bu ne yapıyor ki edasıyla baktı. Sonra kendide doldurmaya çalıştı.


Bir iki taneden sonra sıkıldı ve kalıbı kaldırdığı gibi cevizleri yere döktü kalıbıda ters çevirdi.


Sonra beni şaşırtan bir şey yaptı ve bir tane cevizi alıp kek bölmelerinden birinin üzerine yerleştirdi. Bu benim düşünmediğim aklıma gelmeyen bir hareketti ama Duduş farklı bir açıdan baktı. Ayrıca bu daha zor olduğu için daha geliştiriciydi. Bizde Adoşun istediği gibi yapıp cevizleri Adoş sıkılana kadar kek bölmelerinin üzerine yerleştirdik.


Bunu ilk oynayışımızda eylemden çok Adanın ilgisini ekipmanlar çekti. Cevizlere kalite kontrol yaptı. Kek kalıbını evirdi çevirdi iyice inceledi.

 

Daha sonra ki oynayışlarımızda biraz daha alıştı. Cevizlerin hepsini deliklere yerleştirmesede keyfine göre bir kaç tanesini deliklerin içine atıyor. Ama hala birşeyleri çıkarmak hatta fırlatmak yerleştirmekten daha çok hoşuna gidiyor :))

Bu oyunu çeşitlendirmek mümkün. Biz daha sonra kek kalıbı yerine çikolata kutusundan çıkan bölmeli plastik malzemeyi kullandık. Ceviz yerine de kestane. (Hatta eşyaları ilk Adanın önüne koyduğumda Ada hemen bir kestane alıp bölmelerden birine yerleştirdi.)
İleride renkleri öğrenirken renkleri farklı ürünler kullanılabilir. Farklı bölmelere farklı adetlerde malzeme koyup sayılar çalışılabilir. Artık gerisi bebişimize ve hayal gücümüze kalmış.

Adoşla Aktivite

Bebeklerle vakit geçirmek oldukça zevkli. Onların yeni şeyleri pür dikkat izlemeleri, yapmaya çalışmaları ve bunlara tanık olmak muhteşem bir duygu. Bu taklitlerini hergeçen gün geliştirdiklerini görmek ise eşsiz. Hele de bu bebek kendi bebeğinizse:)
Bizde Ada kuzumla vakit geçirmeyi oyunlar oynamayı çok seviyoruz. Tabi ki de Adacık her yaptığımız şeyden kendine çıkaracak paylar buluyor ama biz yinede onu geliştirecek aktiviteler yapmaya özen gösteriyoruz. Bu aktiviteler bebeklerin kaba ve ince motor becerileri ile sanatsal yönlerini olumlu etkileyen faaliyetler. Kaba motor becerileri çocuğun yaptığı genel hareketleri ifade eder.Yürümek, atlamak, koşmak gibi. İnce motor becerileri ise kesmek, parmakla bir şeyler tutmak gibi daha kompleks faaliyetleri içerir. Daha detaylı bilgi için lütfen bakınız Buna.
Biz çocuk gelişimi konusunda ne uzmanız ne de tecrübeli. Ama istekliyiz:)) İnternette bulduğumuz aktiviteleri Duru kızımızla yapmaya çalışıyoruz. Bunları da hem Adamıza anı olur hem de belki ileride birileri de yararlanır diye bu blogta paylaşmaya karar verdim.

12 Aralık 2014 Cuma

13. Ay

13. Ay
Bir ayımızı daha bitirdik. Minik kuşum koşar adımlarla ilerliyor. Peki bu ayımızda neler yaptık?
Adoşun çoksevdiği 3 boyutlu bir kitap var. Daha önce Kitap Fuarı başlıklı yazımda bahsetmiştim. Kitabın içinden köpek, ördek baskılı kağıtlar çıkıyor. Bunları 3 boyutlu çiftliğin üzerine yerleştirip oynamak gerekiyor. Adaş hepsini bir bütün olarak düşürüp hepsini yerleştiremesede bu kağıtların resmin üstüne yerleştirildiğini anladı.Hatta eline aldığı figürleri ahıra falan koymaya çalışıyor. 30 ekimde yine kitabını açmış figürleri dağıtmıştı. Bizdekoltukta oturuyordukfalan koymaya çalışıyor. 30 ekimde yine kitabını açmış figürleri dağıtmıştı. Biz de koltukta oturuyorduk. Adoşa "Kızım hadi bize havhav ı getir " dedik. O da birşeylere baktı aldı bıraktı elinde bir kağıtla geldi. Avucunu açıp bize uzattı ve ne görelim köpeği alıp gelmiş.Tabi biz baya şaşırdık. 31 Ekim de de çorabını koridora atmıştı. Git çorabını al gel dedik Pıtır Pıtır gidip alıp geldi. Yani minnoşum herşeyi anlıyor ama aynı kedi gibi istediğini yapıyor istediğini yapmıyor;))
1 Kasımda 1.yıl kontrolleri için kan verdik. Baya bir ağladı minnoşum. Ama Allahtan sonuçlar iyi çıktı. İdrar tahlili de istemişti ama onu alamadık. Kontrol sonuçta hem 6.ay da hasta olduğunda vermiştik. Şimdi vermesekte olur bence.
1 Kasım da anne - kız ilk kavgamızı da yaptık. Emerken ısırıp ısırıp duruyor minnoş. Bende hafifçene ağzına dokundum yapmasın diye kuzumda oyun sandı daha çok tekrarladı.  Bende küstüm döndüm arkama oda kızdı dön bu tarafa diye bana saldırdı. Dönünce tekrar ısırdı bende kalktım yataktan. Hoş kuzucum da hiç bir suç yok. Ne bilsin minik oyun sandı.   Ama akıllı ben inat yaptım minik kızla; ( Bu olaydan sonra akıllandım tepki vermiyorum artık ısırınca:)
03 Kasımda babam Adoşu gezdirmek için arabasına bindirmiş. Bizim minnoşta oturduktan sonra hemen kemerini takmaya düzeltmeye çalışmış. Demek emeklerimiz meyve verdi ki alışmışta kendi rahatsız oluyor kemersiz. Birde şu araba koltuğuna oturmaya alışsa çok güzel olacak.
Beraber yere yatıp ayaklarımızı havaya kaldırıyoruz.4 kasımdada ayaklar havaya dediğim zaman minik minnoşum ayaklarını havaya kaldırdı.
06 Kasımda AL derken L harfini de belirgin şekilde söylemeye başladı. Ayrıca Açtık da diyebiliyor.Tabiki de harfleri basamıyor ama yerinde kullanıyor. AL-ver-Gel-Açtık-baba diyebiliyor.
Duduşa yemek yedirirken sıcaksa önce üfleyip sonra Adoşa veriyordum. 11 Kasımda minik kuzumda tepsisine koyduğum (zaten soğutmuş olduğum) balığı aldı üfledi ve öyle yedi. Acaba aklında şöyle bir konuşma geçmişmidir?
-"Böyle yapınca ne oluyor ki?"
-"Hiç bir şey değişmiyormuş ne alaka niye yapıyor ki bunu?"
Minik kuzumu biz öpüp öpüp doyamıyoruz. Ufaktaykende öpücükler atıyoruz.. Durucum da bize uzun zamandır öpücük atıyordu ama sesli değil. Elini ağzına götürüp indiriyordu. 11 kasımda ses çıkartmayı da başardı. Artık öpücüklerimiz sesli ;))


Diğdem teyzesi Almanyadan gelirken çikolata getirmişti. Evde biz yerken istedim ki Adaya da çok az tattıralım. Bizim ki çok sevdi tabi. Elini hemen beğendiğini belli eder şekilde sallamaya başladı. 12 kasımda ilk çikolatasını da tatmış oldu kuzum. (Sonradan öğrendim ki aynı sabah parkta birinden çikolatalı kreker alıp yemiş)
Bebekler bu yaşta evde sıkılıyorlar ve sürekli dışarı çıkmak istiyorlar. Bizim minik kuzu da 14 kasımda almış anahtarı eline anneme beni dışarı çıkar diye kapıyı gösteriyormuş. Anahtarın alınması gerektiğini de biliyor minik kuş yani.
Kasımda Yuvacık a kahvaltı yapmaya gittik çekirdek ailece. Minik kuzu orada da koştu kedi köpeklerin arkasından;)



Oturma odasındaki kitaplığın üzerinde benimld Alper in bir fotoğrafı duruyor. 18 Kasım da Duru inatla resmi istemiş. Annemde baba nerde anne nerde diye sorunca bizleri göstermiş ve sonrasında bizleri öpmüş. Minik kedim ya o kadar tatlı ki yaptığı insanın içi gidiyor duyunca;) (içi gitmek ne demekse artık hissimi anlatacak başka kelime bulamadım ;))
Adacığın bezini salonda değiştiriyoruz. 18 kasimda bezini değiştirdikten sonra bezi almış halayla beraber banyoya gitmiş ve çöp kutusuna bezi atmış. Kızım büyüyor......;))

 

18 kasımda kızımla ilk defa yenilebilir boyalarla resim yaptık. Bunu daha detaylıca daha sonra anlatacağım;)

Tedi de desenli güzel kutular gördüm. Adaşun oyuncaklarını koyarız diye de 2 tane aldım. Adacım kutuları görünce ne yapsa beğenirsiniz. Girdi içine oturdu ve bizim kutuyu itmemizi istedi. Sanırım kutuları daha çok Adoşun arabası olarak kullanacağız.


23 Kasımda kuzum Silvia ile tanıştı. Silvia bize geldiği gün arkam kitalığa dönük bir vaziyette kitaplığa hiç bakmadan "Ada Silvia ya kitaplarını göster" bakalım dedim. Önce bi bana baktı bir Silvia ya sonra kitaplığa gidip kitaplarını tutup "Bunları mı demek istiyorsun" der gibi bana baktı. Görev başarıyla tamamlanmış alkış hak edilmişti;))


13 ayımızda yeni başarılar ve başlangıçlarla doluydu. Ada kızımla daha güzel günlere inşallah;))


5 Aralık 2014 Cuma

Hayvanat Bahçesi Ziyaretimiz

Kuzumu elimizden geldiğince hayvanları sevmesi için teşvik ediyoruz. Bunun için ne yapıyoruz diye sorarsanız nerede kedi-köpek-kuş görsek sevmeye, beslemeye çalışıyoruz.Tiger(annemlerin kedisi) ve Paşa(halaların kedisi) bu konuda bize oldukça yardımcı oluyorlar aslında; birde kaçmasalar; )) Tabi babamın beslediği sokak köpeklerinin de etkisi azımsanmaz.  Ne zaman Yalovaya gitsek Babam ve Ada bu köpekleri beraber besliyorlar. Aşısı olan ufak köpekleri de Adacığın yanına getiriyoruz ki istediği gibi sevsin. Ama 1 yıldır farkettim ki sahipli köpekler bebekleri sevmiyorlar halbuki sevdikleri söylenir.  Hatta yaklaşmak istemiyorlar. Kıskanıyor olabilirler mi? Belki aynı evde olsalar farklı olur ama şimdiye kadar hep bu şekilde denk geldik. Kediler daha farklı onlar yaklaşmak istiyorlar ama  Ada ilgisini göstermek için bağırdığı zaman fırrr kaçıyorlar. Kaçmadıkları zaman Ada yanında biz varsak (yoksak kesinlikle ellemiyor) seviyorum diye tutmaya çalışıyor kediciğin yüzünü gözünü tüylerini mıncırıyor. İşte bu durumlarda hiç tırmalamaya çalışmıyor Tiger, Paşa ve hatta Hatun (teyzemizin kedisi biraz hırçın -Tiger ve Paşa nın da annesi) bekliyorlar ve usulca uzaklaşıyorlar;)
Kasımın son haftasonunda hem halayı bırakırız hem de büyükbabanneleri ziyaret ederiz diye Bursa'ya gittik. Şansımıza hava güzel olunca cumartesi gününü Adoş için hem farklı olacak hem onu eğlendirecek hemde egitici olacak şekilde değerlendirmek istedik ve Hayvanat Bahçesine gitmeye karar verdik. (Çocukları hayvanat bahçesine götürmenin bir yaşı yok ama bebekken biraz dikkatli olmak gerektiğini okumuştum. Çok fazla uyarıldıkları zaman huzursuz olabiliyorlarmış. Hayvanat bahçesine giden bebekte yeni ve farklı gördüğü bu canlılarla fazlaca uyarılmış oluyor. Tabi evinde hayvan beslenen bir bebekle ilk defa görecek olan arasında da fark olacaktır. Bebekken götürülmek istenirse bunlara dikkat etmek gerekiyor sanırım.)
Giyindik leopar desenli taytımızı ve tuttuk Bursa Hayvanat Bahçesi nin yolunu. Bursa Hayvanat Bahçesi büyük bir alana kurulmuş birbirinden farklı onlarca havyanı barındıran temiz ve bakımlı bir yer. Kendi web sitesinden de hem hayvanat bahçesi hem aktiviteler hemde bulunan hayvanlar hakkında daha detaylı bilgi alabilinir.


İlk girdiğimizde bizi ördekler karşıladı. Adoşa tanıdık oldukları için Adacık hemen kendince onlara merhaba dedi.

Oradan leoparları görmeye gittik. 2 tanesi miskin miskin uyurken bir tanesi formunu korumak için egzersizler yapıyordu. Biraz uzakta bile olsa Adoşun ilgisi çekti. Leopar ve kaplanın büyüklüğü karşısında biraz şaşırdı bizim minnoş.  Ağzı açık kaldı ;)


Lemurlara ve mirketlere bayıldı. Hoplamaları zıplamaları hızlı hareketleri pek bir hoşuna gitti yanlarından ayrılmak istemedi.


Yılanın ne olduğu çıkaramadı. Keçileri ve lamaları merakla izledi. Hatta birazcıkta taze yaprakla besledi;))



Zürafaya şaştı kaldı, bakışlarını ayıramadı.



Böylece daha önce hiç görmediği hayvanları görmüş oldu. Tabi sırf onun değil benim içinde bazıları ilk olmuş oldu :))
Ailecek beraber dolu dolu bir gün daha geçirmis olduk. Hem kuzum hem biz yine bir ilki beraber yaşamış olduk. Adacım biraz daha büyüsün belki seneye konuşmaya başladığında tekrar hayvanat bahçesine gideriz. Bu sefer hislerini sözcüklere dökme fırsatını bulur. Bakışlarından nasıl şaşırdığı belli oluyor. Ama bakalım hangi sözcüklerle bunu bize ifade edecek;))


Gün sonunda da kızıma bugünü hatırlaması için Zürafa şeklinde bir oyuncak aldık;))





28 Kasım 2014 Cuma

1.Yaş Günü Kutlaması- Parti zamanı :))

Adoş için 2 tane doğum günü partisi yaptık biri kendi doğduğu gün olan 24 Ekim de çekirdek aile diğerini ise 26 ekimde akrabalar eş dost ile. 
24 Ekim'de Adoş tam 1 yaşına bastı. 1 yaşına bastığı gün de sanki bir anda büyüdü. Doğum gününü kutlamak için yaptığımız kıyafeti giydirip her ay yaptığımız gibi fotoğrafını çekmek istedik ama  bizim ki başladı bize oyunlar "da" lar yapıp gülücükler atmaya. Çok eğlendirdi minnoş kızım bizi mumunu üflemeden önce. 

Yiyebilmesi için ona özel meyveden bir pasta yaptık. Muzlu, erikli, mandalinalı ve narlı. Tedi den de minik bir kek standı almıştım. Tek pastalık, sevimli bir şey. Meyveden pastayı bu standın üzerine yerleştirip bir tane de mumda üzerine koyduk. Işıkları söndürüp "iyiki doğdun" şarkısı eşliğinde Ada Duru mun yanına götürdük. Tabi ki de mum bizimkinin ilgisini çok çekti. O ateşi tutmaya çalıştı o tutmaya çalıştıkça babası "aman aman" dedi bir dokundurmadı. Mumu beraber üfledik;) Sonra Duduş pastaya saldırdı ama önce muma sonra da narlara. Saçtı hepsini yerlere. Diğer meyvelere hiç dokunmadan saçılanları inceledi aralarından narları seçip yedi;)) Tabi biz de Adoşun bolca fotoğrafını çektik;)) 



Hem anneanne hem babaanne Yalova da oturduğu için 26 Ekim'de ki doğum günümüzü Yalova da kutlamaya karar verdik. Böylece şehir dışından gelen misafirlerimizin kalacak bolca yeri olmuş oldu;)) Kalabalık olacağımız için doğum günümüzü dışarıda yapmak istedik ve bir hafta önceden Yalova Termal de ki Limak Otelin ayarladık. 26 Ekim de organizasyon ekibi (ben, Alper, Suzan Hala, Tolga, Semih ve Yunus Emre) salonu süslemek için erkenden otelde olduk. Tabi erken gelen diğer misafirlerimiz de bize eşlik etti;) Doğum günü bebeği ve misafirlerimiz ise daha sonradan geldiler.




Ada Duru nun 1.yılını resimlerle anlattığımız bir slayt hazırlamıştık.  Misafirlerimizi karşıladıktan sonra bu slayt ile beraber doğum günümüzün açılışını yaptık. Slayttan sonra hep beraber fotoğraflar çektirdik ve güzel pastamızın mumunu üfledik. 



Tabi Adacık bu kadar insanın odak noktası olduğu için başta biraz utandı. Sürekli bana sarılmak istedi. Ama daha sonra balonlarla ve hediyeleri ile oynarken açıldı kendiliğinden etrafta dolaşmaya başladı. Misafirlerimiz de slaytı izleyip pastayı üfledikten sonra Limak ın hazırlamış olduğu ikramlardan taddılar. Bu sırada gayet başarılıydılar herşey çok lezzetliydi. Ellerine sağlık;))
Bu doğum günümüzde bize eşlik eden pek çocuk yoktu (Poyraz, Efe, Enes) tabi yaş itibariyle de beraber oynayacak yaşta pek değiller ama işin içine oyuncaklar girince hemen toplaştılar. Nasıl oluyor da bu oyuncaklar çocukların bu kadar ilgisini çekebiliyor anlamıyorum.  Hemde 6 aylık hem 1 yaşında bebeğin hemde 3 yaşında bir çocuğun. İşin içinde oyuncak bile olsa hepsinin paylaşarak ortak birşeyler yaptığını görmek çok güzel.  


Adacım zaten çok paylaşımcı daha "bu benim" demeyi bilmiyor. Malını kimseden kaçırmıyor uzatıp "AL - AL" diyor. Belki yaşı gereği daha anlamıyor ama bu huyu çok babasının da benimde çok hoşumuza gidiyor. Umarım değişmez;) 

Doğum günü boyunca Adoşun sevdiği çocuk şarkıları çaldık.  Arı Vız Vız Vız - Kırmızı Balık gibi. Tabi olmazsa olmazımız Tavukları Pişirmişem eşliğinde de oynadık:)) Sonrasında tarz değiştirip Poyraz ın favorisi olan Man in Black ile dans ettik. İlknur anne ve benim oynama stilimiz karşısında Adacım şaşırarak bizi izledi; )

Eğlendik, güzel vakit geçirdik. Adacim da mutlu görünüyordu. Misafirlerimizi de güzel ağırlayabildik sanıyorum. Kısacası Duru kızımın doğum günü için baya uğraştık ama değdi içimize sinen bir doğum günü oldu;))

Doğum günümüzde bizimle olan misafirlerimize bizi yanlız bırakmadıkları icin teşekkür ederiz;
Anneannemiz, babannemiz, dedelerimiz, teyzemiz (Didem), büyük anneannemiz (Aliye), büyük dedemiz (Emin), büyük babannemiz(Naciye), diğer büyük dedemiz (Nafit), Nuran Halamız, Suzan Halamız, Tolga Amcamız, Özlem Teyzemiz, Safiye Teyzemiz, Şenay Halamız, Bora Dayımız, Büyük Bora Dayımız -Poyraz Abimiz - Mürvet Yengemiz, Metin Dayımız ve Gülay Yengemiz, Emel Teyzemiz, Yunus Emre Amcamız -Semih Amcamız- Turgay Amca - Efe Abi - Zeynep Teyzemiz, Orhan Amcamız- Enes Kardeşimiz -Burcu Teyzemiz - Fikri Dayı ve Nur Yengemiz hepinizin ayaklarına sağlık ;))



12 Kasım 2014 Çarşamba

1. Yaş Günü Kutlaması - Davetiye & Süsleme

Minik kuşumun 1.Yaş gününe çağıracağımız misafirlerimize  göndermek için konseptine uygun davetiye ve doğum gününün yapılacağı salona asmak için afiş hazırladık. Normalde bu tür tasarım işlerini photoshopta yapıyorlar.  Ama benim photoshop bilgim sıfıra yakın olduğu için ben powerpointi tercih ettim. Youtube da bu tür tasarımların nasıl powerpointte yapılabileceğini gösteren güzel anlatımlı videolar mevcut. Bu , Bu , Bu ve Bu Youtube daki videolardan bazıları. 
Davetiyesini hazırlarken doğumgünündeki pasta ile aynı renklerde olsun aynı figürleri içersin istedik. Pastadaki gibi pembe zigzaglı "1" rakamı, kuşları, bulutları, balonları, bayrağı olan pembe tonlarında bir tasarım yapmaya çalıştık. Davetiyeyi de 2 taraflı yapıp arkasına afişte olan Duduşun resmini koyduk.

 


Salona astığımız afişi de powerpointte tasarladım. Afişin boyutları büyük (biz 1-1.5 m bastırdık) olacağı için basım sırasında çözünürlüğü bozulabiliyormuş. Bunun olmaması içint tasarımın en az 300dpi olması gerekiyormuş. Bende powerointte yaptığım tüm tasarımları davetiye dahil 300dpi olarak kaydettim. Bunun nasıl yapılacağını öğrenmek için Bu ve Bu sitelerden yararlanabilirsiniz.


 En son olarakta artık salonun süslemesi kalmıştı.  Bunun içinde konseptimiz balon olduğu için 300 tane balon aldık. Tabiki de hepsini sişiremedik ama salona bolca balon astık. Konseptimize uyması içinde metalik renklerden pembe, beyaz ve mor aldık. Aslında ben su yeşili de istiyordum ama onu bulmak mümkün olmadı. Ayrıca girişe kocaman uçan "1"balonu ve Adamız için renkli renkli uçan balonlar aldık.


Balonların dışında duvarlara Duduşun ay ay çekilmiş fotolarını sırası ile koyduk.


Birde hediyelerimizi koyacağımız masayı süsledik. Artı bir kaç detay daha;). Ama doğrusunu söylemek gerekirse süsleme işine misafirlerin yarısı (erken geldiler yapacak birşey yok) destek oldu;))
Herkesin eline nefesine sağlık:))








1. Yaş Günü Kutlaması - Hediyelerimiz

Doğum günümüze gelenler Adacımıza hediye getirirde biz onlara bugünün hatırası olacak hediyeler vermez miyiz?;)
Düşünüp taşındıktan sonra gelenlere hatıra olması için magnet yapmaya karar verdim. Hem evdeki malzemeleri kullanmış hem de kalıcı hediyeler yapmış olacaktım. Daha önce internetten manyetik folyo almıştım.  Ada nin d.gününde afişte kullandığımız resmi de fotoğraf kâğıtlarına bastım ve bu folyolara yapıştırdım.  Böylece misafirlerimiz ileride bu magnetlere baktıkça hem Duduş u hemde o günü hatırlamış olacaklar.



Ben magnet hazırlıklarını yaparken birileri de bizim için gizliden gizliye hazırlik yapıyormuş. Adacığımın  doğum gününe bir kaç gün kala iş yerine bir telefon geldi; kargonuz var gelin alın dediler. Gittim ki ne göreyim Pembe kurdeleli kocaman bir kutu. Tabi aldı beni bir merak kim gönderdi ne gönderdi diye. 

Sırf ben değil kutuyu gören herkes meraklandı. Kutu kucağımda hızlı adımlarla yerime geçtim ve hemencecik açtım. İçinden özenle paketlemiş farklı şekiller verilmiş mis kokulu sabunlar, renkli kağıtlara sarılıp kurdele ile bağlanmış şekerler ve Duduş adına bir mektup çıktı. Bunca güzellik benim biricik arkadaşım, Kızımın sevgili Filiz teyzesi tarafından yapılmış ve bize gönderilmişti. Hepsi o kadar guzel görüyorlardı ki bir çok defa kutunun içini açıp baktım. Buradan Filiz teyzemize çok teşekkür ediyoruz ellerine sağlık canım arkadaşım. Sadece ben değil her gören bayıldı.(Okuyanlara da bu vesile ile de duyrulur isteyenler olursa özenle siparişleri hazırlanır, değil mi Filizcim? ;) )




8 Kasım 2014 Cumartesi

1.Yaş Günü Kutlaması - Kıyafet

Pastayı ararken bir yandan da Adoş'un doğumgününde giyeceği kıyafeti de aramaya koyuldum. Biri evdeki doğum günü için diğeri de dışarıda yapacağımız doğum günü için toplamda 2 tane kıyafet bulmam gerekiyordu.
Ev sıcak olduğu için evde yapacağımız doğum günü kutlamasında sadece üzerinde 1 yazılı bir bodyshop giydirmeye karar verdim. 1 i neden yapacağımı da hep son gün karar vermek zorunda kaldım. Diğer işlerden bir türlü ona sıra gelememişti. Adanın bantlarından birini kesip 1 yaptım ve onu beyaz bodylerinden birinin üstüne diktim. Saç bandındaki kurdeleyide klipsli tokaya yapıştırdım. Son dakika kıyafeti için gayet güzel oldu bence;))


Dışarıda yapacağımız doğum günü için ise 2 opsiyon vardı aklımda. Bir tanesi cicili bicili şık bir elbise diğeri ise günümüzun modası Tütü etek. Tütü eteklere oldum olası bayılıyorum, minik kuzulara da çok yakışıyor çok sevimli oluyorlar. Duduşta Filiz teyzesinin düğününde benzer bir etek giymişti ve çok tatlı olmuştu. Bu nedenle Tütü etekte karar kıldık. İnternette ve çarşıda biraz model ve fiyat araştırması yaptıktan sonra kendim yapmaya karar verdim tabi anneanne desteği ile;)
Öncelikle etek için kristal tül alınması gerekiyordu. Bunuda çarşıda pazarda bulmak kolay pahalıda değil. Bizim konseptimize uyması için pudra rengi tercih ettik ama piyasada her rengi var. Etekleri renk renk yapanlarda var. Tercihe kalmış hangisi konseptinize uyuyorsa artık.

Internette baktığımda bel için düz lastik, kurdele yada delikli lastik toka kullanıldığını gördüm. Biz rahat olması ve daha pufuduk durması açısından delikli lastik toka ile yapmaya karar verdik. Lastik kısmını kapatmak içinde kurdele aldık. Bunuda konseptimize uysun diye hem ekru hemde su yeşili seçtik. 
Ben burada eteğin nasıl yapılacağını uzun uzadıya nasıl yapılacağını anlatmayacağım zira bunu çok güzel detaylı bir şekilde anlatan siteler var. Biz de birkaç siteden birden yararlandık.
Bunlardan biri Miniklerin Dünyası ki bence çok başarılı. Burada nasıl kesileceği, kaç cm kesileceği detaylıca anlatılmış. Ama burada tülleri lastiğe bağlamış.Biz delikli lastik toka kullandığımız ve daha pufuduk yapabilmek için youtube daki Bu videodan yararlandık. Belindeki delikli lastik tokanın görünmemesi için kurdele almıştık. Kurdeleleride Bu videodaki gibi geçirdik. Bu videoda kurdeleyi sadece tek sıraya geçirmiş biz daha şık olması için boşta kalan her sıraya geçirdik. Eteği kurban bayramında Samsun a gittiğimizde annem, Serpil yenge, ben, babam hatta kuzenler hep beraber yaptık:) Herkesin emeği var yani Duduşum elbisende;)) Bu kadar de kimsenin gözü korkutmasın yapımı hiçte zor değil ;))
Etekten sonra sıra bluze gelmisti. Baktığım örneklerde genelde kısa kollu alttan çıt çıtlı body kullanmışlardı. Biz de aynı yoldan gittik. Çarşamba da bir türlü bulamadık. Ama bu kıyafetleri yapan bir yer bulduk ondan bluzu süslemek için eteğimizin rengine uygun boncuk ve dantel aldık. Bluzu ise yoğun aramalarımızdan sonra İzmitte Panço da bulduk. Ben havalar soğuk diye uzun kollu istiyordum annem tam da buna uygun bir body bulmuş. Bluzun üzerine boncuklardan "1" rakamı, aynı boncuklarla kollara ve boyun kısmına şerit geçmeye karar verdik. 1 rakamını önce bilgisayardan çıkarıp kalıp yaptık. Kalıp yardımıyla boncukların dikimi daha muntazam oldu. Tabi dikim işi anneannemize kaldı. Kumaş esnek olduğu için dikimi biraz zordu. Hoş benim onun kadar düzgün yapma şansım da pek yoktu.
Etek ve blody den sonra birde bunlara yakışan aksesuarlar gerekiyordu. Aldığımız dantel, boncuk ve kurdeleden takması için toka yaptım. Takım olması için aynı malzemeden yapmak gerekiyordu. Ben yaptim diye demiyorum ama güzel oldu :P. Asıl sorun Adoş bunu saçında tutacakmıydı?;)) Çünkü minnoşum saçında bir şey olduğunu farkettiği an onu çıkarıp atıyor, bide bize munzur munzur bakıyor ;)) Tabi ki doğum gününde de birçok defa çıkarıp attı.  Bende bir çok defa geri taktım;))


Ayrıca aldığımız danteller ile kilotlu çoprabının popo kısmına da fırfır yaptık. Eğilipte poposu görünunce süslü süslü olsun dedik;))


Son olarak Durucuma kıyafetine uygun güzel pembe ayakkabı aldık;))


Zevkle ugraştığımız 1 yaş kıyafeti bitti ve çok sevimli oldu. Renkleri, aksesuarları, bodysi, islemesi herşeyiyle içimize sindi. Emeği geçen herkese çok teşekkürler. Özellikle de canım anneme, tül seçiminden bonculara bodysinden işlemesine kadar hep yanımdaydı;)) 

Ve minik kızım sahnelerde;))

   











4 Kasım 2014 Salı

1.Yaş Günü Kutlaması - Pasta Seçimi

Kuzumun 1.yaş günü kutlaması için 2 - 3 ay önceden çalışmaya başladım. Doğum günün vazgeçilmezi nedir tabiki pasta. Bende ilk buradan başladım odevime. İnternette görsellerde, indulgy de, printerest te bir sürü pasta modeli var. Bunlardan beğendiklerimi bir dosyada topladım. Oldumu sana adetlerçe; seç seçebilirsen içinlerinden. Bunun içinde ilk olarak sevgili eşimle beraber eleyebildiğimiz kadar eledik. Geriye 17 tane kaldı. Benim biricik arkadaşım Filiz de onlara numara verip sıraya dizdi. Yanlarina yazdığı güzel notla beraber arkadaşlarımıza ve akrabalarımıza gönderip anket yaptık. Begendikleri ilk 5 pastayi secmelerini istedik. Pastaya sonuçlara göre karar verecektik. Bizim beğendiğimiz pastalar olmazsa ne mi olurdu? Tabiki elektrikler kesilirdi;)) Bizim oyumuzun katsayısı yüksek;))


Anketimize 25 kisi katildi ve sonucunda en çok oyu alan ilk 3 pastayi belirlendi. Bunlar: 11,3 ve 5 nolu pastalar oldu. Sonuçlarda herhangi bir değişiklik yapmamıza gerekte kalmadı çünkü beğendığimiz öncelik verdiğimiz pastalar ilk sıralarda kendilerine yer buldular. Sıra son seçimdeydi. Buna Duduşun karar vermesi gerektiğini düşündük ve kavanoz kapaklarının arkalarına pasta numaralarını yazdık. Arkalarını çevirdik ve Ada nın birini seçmesini bekledik. Durucum 3 nolu "Balonlu Pasta" yı seçti ve bizde onda karar kıldık. Pastanın resmini zaten Mutlu Dükkan ın sitesinde bulmuştuk onlara da yaptırmaya karar verdik. Sadece renginin pudraya su yeşili olmasını istedik. Pastanın üzerindeki figür bebekten çok cocuğa benzediği için daha bebeksi yapmalarını, oturur pozisyonda ve gözlerinin ise Adoş gibi büyük olmasını talep ettik. Bebek gibi olması için tulum giydirmeleri gerektiğini gözleri büyük yaparlarsa figürün ifade kaybedeceğini söylediler. Adoş a benzetmek için Adoşun fotosunu ve doğum gününde giyeceği kıyafeti istediler. Sonuç ise kıyafeti d.günü kıyafetinin aynısı ama Adoşa benzemeyen figürlü renk ve şekil itibariyle güzel bir pasta oldu. Onların yaptıkları örnekten aldığımız için pasta bizi üzüntüye uğratmadı ama istediğim ayrıntılara verdikleri cevaplardan pasta şekil ve figürlerinde esnek olmadıkları anlamını çıkarıyorum. Belki de beklentim Home TV de izlediğim pasta programları nedeniyle tavan yaptı. İnsan o programları izleyip orada yapılanları görünce bizim ülkemizde işi butik pasta yapmak olan bir yerin de o kalitede olabileceğini sanıyor. Amma velakin figür tam benzemediyse de geri kalan herşey çok güzeldi. Tadından zaten şüphem yoktu. Bu konuda beni utandırmadı da. Mutlu Dükkan in yeri İstanbul Gayrettepe de. Pastayı malum kargo ile de göndermiyorlar. Paket servisleride yok. Bizzat gidip alınması gerekiyor. Lokasyonumuz gereği bunun imkanı bizim için yoktu. Ama biricik teyzemiz İstanbul dan geleceği için herhangi bir sorun olmadı. Teyzemiz bir gün önce Yalova ya gelirken pastamızı getirdi.
İşte uzun uğraşlar sonrası modeline rengine karar verebildiğimiz Ada Durumuzun 1.yaş pastası:


Figürümüzün de yakından görünümü: