15 Temmuz 2014 Salı

İlk Deniz Tatilimiz

Su kuşu Duduşumuzu tüm kış yaz gelsede denize soksak diye hayal ederek geçirdik. Sonunda yaz tatili zamanı gelmişti. Kuzumuzla denizde vakit geçirebilecektik. Ama hiç bir yer ayarlamamıştık. İznimizi ramazan öncesi haziranın son haftasına almıştık. Kuzuyla nereye gidebilirdik?Antalya- Çeşme arasında gidip geldik. Sonunda  dedik haziranda bebişi sokabileceğimiz kadar sıcak olsa olsa Akdeniz olur. Ama Antalya da nereye gidecektik? Önce Adrasana gidelim dedik ama yolu meşakatli olduğu için vazgectik. Denizi kum diye Side yi tercih ettik. Gittigimiz otel vasat bir oteldi ama son anda ayarlamayla bulduğumuzu düşünürsek yine fiyat kalite karşılaştırması yapınca iyi bir seçenek olduğunu düşünüyorum.
Yolculuk;
Gideceğimiz yeri bulduk otelimizi seçtik tabide birde 10 saat yol var Duduşla. Bu kadar uzun bir yol Adacıkla insanın biraz gözünü korkutuyor. Yolda Adoşu oyalayacak birseyler bulmak gerekiyor. Bunun için ipad e youtube tan video d/l adlı programla bir sürü şarkı ve çizgifilm indirdik. Birde ipad in şarjı bitebilir diye araç için şarj aleti aldık. Ayrıca ilgisini çekebilecek oyuncaklarıda yanımıza almayı unutmadık. Belki yer diye hipp in hazır mama ve meyve purelerinden de attık bavula. Hepsi teoride çok güzel peki ya pratikte? İpad e indirdiğimiz videolarla bir seferde en fazla 5 dk ilgilendi. Oyuncakları aldik almasına ama asıl Duduşu oyalamak için ne yapacağıni şaşıran ben oyuncak oldum:)) Kuzucumla çok güzel vakit geçiriyoruz eğleniyoruz ama bir de Tontiğim çok çabuk sıkılmasa çok iyi olacak. İlgisini hemen dağılıyor  tabi bende taklalar atmak zorunda kalıyorum sonra:)) Yinede 10 saat yolu 8 aylik bebekle çok iyi aldık. Duduşum çok iyi performans gösterdi.
Deniz ve Güneş;
Evet meleğimizi denize sokacaktık peki ya güneş faktörü ne olcaktı? Güneşten korumak için öncelikle denize gittiğimiz saatlerin ya öğleden önce olmasına yada 16.00 dan sonra olmasına dikkat ettik. Ayrıca kuzuma organik 30 factor güneş kremi (güneş kremlerinde bulunan bir ton kimyasal nedeniyle özellikle organik tercih ettim) ve tchibodan 80factor uv korumalı kıyafet aldık.

 

Denizde yüzerken çok fazla güneşe maruz kalındığı için bu kıyafet baya insanın içini rahatlatıyor. Denizden sonra da kuzumu kurulayıp incecik tülbent kumaşından üstler (bebim bebekliğimden kalma) giydirdik.

 

Deniz için ona 2 tane simit aldık. Biri tenteli diğeri ise swimtrainer. 2 sinide deneme fırsatı bulduk. Ben swimtrainer için çok hevesliydim. Çünkü bebeklerin bile suda yüzmesine olanak sağlayan patentli bir ürün. Ama bizim tontiş biraz ufak kaldı, simitle kendi arasına su dolunca kafasını sürekli suya gömüyordu. Swimtrainerı bu nedenle bir sonraki sene kullanmaya karar verdik. Diğer simit ise çok işimize yaradı. Sidenin denizi dalgalı olduğu için dalga vurmasin diye biraz açılmak gerekiyor. Simitle rahatça yüzebildik ;))


Otele gittiğimiz ilk gün Adoşun tepkisini merak ettiğimiz için doğruca denize gittik. Önce kumlarla tanıştırdık pek bir hoşuna gitti. Kumları avucuna aldıgında ellerinden kaymasını hem garipsedi hemde bu oyuna bayıldı.

Daha sonra ayaklarını denize soktuk. Dalga gelipte kumları çekince biraz korktu rahatsız oldu. Denize biraz daha yaklaştırdığımız anda yüzüne bir anda kontrol edemediğimiz bir dalga geldi. Denizle tanışır tanışmaz dalgayı yüzüne yiyince miniğim hemen hepki verdi bizde hemen güvenli alana kumlara geri çektik kuzumu. Deniz sefası bir sonraki güne kalmış oldu;) Bir sonraki gün denize gittiğimizde minik kuş büyük bir merakla ama tedirgin tedirgin bu ne olaki diyen gözlerle denize bakıyıyordu. Hele dalganın kumsala vurup geri çekilen beyaz köpüğünü başıyla bir takip edişi varkı akıllara ziyan:))  Dalgadan biraz ürken su kuşumuzu biraz açıkta yüzdürmeye karar verdik. Iyıkide oyle yapmışız bu şekilde iyice alıştı suya. İlk gün simidine iyice yapıştı deyim yerindeyse heykel gibi kımıldamadi bile. Hatta biz kucağımıza aldığımızda bize bile yapıştı.Bir sonraki gün suya ise elleriyle cıp cıp yapmaya  başladı. Bir sonraki gün sevinç çığlıkları atmaya bir sonraki günde beni burdan çıkarın ben kendim yüzeceğim dercesine simitten çıkmaya çalıştı ;)) Hatta en son gunde hep beraber yat turuna katıldik. Açık denizde bile güzel vakit geçirdik. Sadece kuzucuk simidinden çıkmaya çalışmasa biraz daha yüzebilirdik. Simitten çıkmak isteyince mızmızlandı yattakilerde sandilarki denizden korktu halbuki bizimki neredeyse kendi yüzecek:)) (Bu sirada minik kızim ilk defa balik yedi -28.06.2014. Tekneye ogle yemeği icin taze alabalık almışlardı. Bizde minnoşa biraz verdik. Bayıldı pek bir sevdi.) Görünen o ki Tontiğimde inşallah bizim gibi denizi ve yüzmeyi çok sevecek ;))


Uyku Düzeni;
Tatil boyunca uyku düzenimiz değisti tabiki. Gün icinde 2-3 saatte bir uyuyan minnoş gunde 1yada 2 kere uyumaya başladı. Tabi oda haklı etrafta bir sürü ilgi çekici şey var. Kalabalık, bir sürü ilgilenilecek gülücukler atilacak insanlar var ;)) Gundüz bazen odada bazen kumsalda uyuduk. Gece uykularina ise herseferinde sahil turu atarken kumsalda göğüste daldık. Evet minnoşum göğüste uyumaya iyice alıştı. Arabasinda giderken uykusu varsa bile dalmak için göğsüme gelmek istiyor. Bugüne kadar idare ettikte bakalım bundan sonrası nasıl olacak.
Adoş kumsalda uyurken;

Otel;
Otel denize biraz yürüme mesafesindeydi her ne kadar servisleri olsa bile hava sıcakken mesafe pek çekilmiyor.  Bir sonraki tatil planımızda bunu göz önünde bulunduracağım. Bu otelin kötü bir yanıda hiç yeşil alanının olmamasıydı. Gündüz denize girmediğimiz zamanlarda lobi ve havuz kenarindan başka dolanacak bir yer yoktu. Çocuklar icin daha fazla alternatifin olması daha iyi olurdu. Gece ise çocuklar için animasyon yapıliyordu. Çocuklar müzik eşliğinde dans ediyorlardı. Bu çok hosumuza gitti. Hatta ben kucağımda Duduş çıkıp oynadim bile- nasilsa boyum kısa aralarina kaynadım:)) Bizim bıdıkta oraya gidince mutluluktan çığlıklar atıyordu oda diğer çocuklarin yanina gidecek;)) Ama asıl ilgisini çeken disco ışıkları oldu onları nasıl yakalarım diye surekli onları takip etti durdu.
Yemek;
Kuzucum 8 aylık olmasina rağmen hala beni emdiği icin hic bir sorunumuz olmadı. Biz yemek yerken onada meyve sebze vermeye çalıştım. Biraz kayısı biraz erik, semiz otunun sapı gibi.  Bir öğun gibi yemedi hiç ama bunların dışında bir şey yapmadım. Bu süreçte kiloda vermedi.

Etrafı gezmece;
Sideye kadar gitmişken Manavgat ve Aspendos uda görmek istedik. Manavgat o havada serin serin gidilebilinecek iyi bir gezi lokasyonu oldu;)) Buz gibi soğuk suya ayakları sokmak pek bir iyi geliyor.

(Su kuşunun ekrana bakması bir türlü sağlayamadık. İllaki Suya -şelaleye bakacak ;)) )

Ama Aspendos için aynı seyi söyleyemeyeceğim.Birde biz o sıcakta bebek arabasiyla kazı alanlarını gezmek isteyince baya bunaltıcı oldu. Bebek arabasıyla gezilemeyeceğini anlamamız pek uzun sürmedi Allahtan :) Bizde sadece anfinin içine şöyle bir girip çıktık;))
  

Sivrisinekler;
Tatilde neredeyse hiç bir sorun yaşamadik sadece bir gün Duduşun bir çok yerinde kırmızıliklar oluştu. Tabi biz acemi ebeveynler başladik alerjimi oldu birşeymi ısırdı, acaba verdiğimiz yemeklerdenmi oldu diye düşünmeye. Halbuki bizim minigin ne kaşındıği ne hiysuzlandığı. Neyse banamlara Duduşun resmini gonderdim onlarda birşey isırmış deyince konu netleşti. Bir sonraki tatilde sinekleri uzak tutmak için yanımıza birseyler almak gerekebilir. Bu hazır satılanlardan kızıma sürmek istemiyorum ama belki doğal birseyler bulabilirim. 


Bebişle tatile gitmeden öncede internette bir sürü yazı okudum. Birçoğu yorucu olduğundan bahsediyordu. Ne yalan söylim ne kadar yorucu olabilirki diyordum. Ama tatile gittikten sonra anladimki artık hiç bir tatilimiz eskisi gibi olmayacak. Al kitabı, içecegini otur kumsala gir denize uzan şezlonga artık elvada. Bundan sonra Duduşu denize sok çıkar kurula güneş kremini sür kum yemesini engelle onunla oyna :)) Ama ben bunlardan hiç şikayetçi değilim çünkü emeksiz hiç birşey olmadığını çok iyi biliyorum. Onun ayaklarını çırparak simidiyle ilerlemesini, beraber kumdan kaleler yapışımızı, kolluğa geçişini, yüzmeyi öğrenmesini dörtgözle bekliyorum. Nice Duduşlu Tatillere;))








6 Temmuz 2014 Pazar

7. ve 8.Aylar

Kucuzum tam 8 ayılık oldu ama ben ancak yazabiliyorum. Bu kadar geç yazınca da eskiye yonelik not almadığim içinde unutuyorum. Bir sonraki aylarda not almaya çalışıp daha fazla sey yazmaya çalışacağım Adacım söz sana;))
7.Ayda olanlar;
Minnoşumun ağzından cok salya akiyordu bu ay akintilari durdu. Dis çikacak ama bizim belirtiler ters oldu galiba biraz;) Güzel kizim daha cok donmeye daha çok gulmeye daha uzun sure ayakta durmaya basladi. Biraksak yuruyecek sanki;)) ismine artik cok guzel tepki vermeye basladi. Iki isminede ayri ayri bakiyor. Donmeye useniyor ama elinden tuttugun zaman guzel guzel yuruyor.

8.Ay;
Müziğe daha çok ilgi duymaya başladı. Özellikle bizim soylediğimiz muzikli tekerlemekere tepki veriyor guluyor. Babası fanatik fenerbahçeli olduğu icin fb nin sampiyonlugunda soylenen sarki ile onunla karsilikli tepinmistik. Simdi o sarkiyi ne zaman duysa hemen sarkinin geldigi yone bakiyor guluyor;)  Birde elleriyle tempo tutuyor. Bir yerlere ozellikle kalorifer petegine elleriyle vurup ses çıkarmaya bayılıyor. Bu ay seslerle aramız pek bir iyiydi ba-ba diye hecelemeye başladı. Kızim ilkk baba demiş oldu yani ;)) Babacığı sayesinde 8.aylıkken artık fırıl fırıl dönüyor. İlk deniz tatilimize de 8.ayında çıktık.Denize ilk 8 aylikken girdik. Önce korktuk ama sonra pek bir sevdik.

3 Temmuz 2014 Perşembe

Ilk Babalar Günümüz

Babalar günümüzde ilk ateşli hastalığımız yazımızda da belirttiğim gibi hastanede geçirdik. Halbuki babamıza hediyemizi bile hazırlamıştık. Kişisel T-shirt basan bir internet sitesinde babamıza ve Duduşumuza özel tshirt yaptirmistik. Ama hastaliktan o gün giyemedik bile:((.
Dudusum hasta olunca pek birsey yapamadık, İlknur annemlerde annemlere geldi ve hepberaber bahçede mangal yaptık. Ama tontisimin hiiiç keyfi yoktu.

Babalar ve kızları! Herhalde babasına düşkün olmayan bir kız çocuğu yoktur. Bende öyleydim(halada oyleyimya;))  En iyi benim babam yüzerdi. En güzel benim konuşur, konuşarak ikna edemeyeceği kimse olamazdi. Onun yazdığı kompozisyon eksiz olurdu. Tamir edemeyeceği hic bir sey olmaz edilemeyenin yerine en iyi alternatif bulunurdu. En iyi araba kullan heryere park edebilen yine benim babamdı. Birinin gercekten çok uzun olması için ondan uzun olması gerekliydi. Onun soyledigi hersey mutlak doğruydu. Yapamayacağı beceremeyeceği bir şey olabileceği aklımin ucundan bile geçmezdi. Yani kısacası benim gozumde babam bir süper kahramandan farksızdı ;)) Büyüdüm minik bir kızım bile oldu, artık babamın bir süper kahraman olmadığını biliyorum ama ne zaman birşeyi beceremezsej hala babam halleder diyorum. Sanırım bu hiç değişmeyecek;))
Adacım da her ne kadar şuanda bana daha düşkünde olsa biliyorumki ileride babasına aşık minik bir kız olacak. Dünyanın en onemli güclu erkeği kendi babası olacak. Şimdiden babasindan surekli birseyler ögrendigini düsünursek (dil çırakmak, çak yapmak..gibi) ileride babacığının agzınin icine bakacak gibi;)) Kızımın babası bana sevebilmek ve mutlu olabilmek gibi çok güzel değerler ögretti. Duyguların en güzellerini Ada mıza öğreteceğinden hiç şüphem yok. Kızımız büyüyümce böyle bir babaya sahip olduğu için ne kadar şanslı olduğunu anlayacak. Birinci babalar günün kutlu olsun Alperim:))

Yaptirdigimiz tshirtleri tatilde giyme firsati bulduk ;





İlk Ateşli Hastalığımız

Adacım babasının ilk babalar gününü hastanede kutladı. Ateşli ve hasta bir şekilde. Cuma gecesi mızmızlanarak uyandi. İlk fark ettiğim idrarını  çok sıcak olduğuydu. Bizde babasiyla beraber altini aldik soyduk oyle yatirdik. Cumartesi sabah ise ateşli uyandı.l bizde hemen ılık bir duşa soktuk. Su kuşu olan kuzum bu sefer banyodan pek hoşlanmadı.Cumartesi günümüz Dudusu ciplak birakma suyla oynama ates dusurme cabalariyla gecti. Keyfi gece iyice kacipta atesi yukselince pazar sabah babalar gununde tuttuk acilin yolunu.

Doktor ilk is atesini ölçtü 38 di.  Idrar yolu iltahaplanmasini akarte etmek için idrar tahlili yaptirdi. Kız çocuklatda o tahlili yaptirmak biraz zor oluyormuş. Genelde torba kaydığı için idrar bir turlu toplanamıyormuş. Bizimde ilk denememiz başarısız oldu. Poşet değiştirmek zorunda kaldık. Ama 2.sinde Duduşu çok hareket ettirmedik istediğimiz idrarı aldık;)) Tahlil sonucunu beklerken doktor bir olcek ates dusurucu surup verdi. Surubu bir siringaya doldurup elimize tutusturdular artik ver verebilirsen Adoşa. Yarisi agzina yarisi disariya gitti. Tahlil sonucuda bu sırada temiz çıktı. Doktor şu sıralar 6.hastalık salgını var o olabilir dedi. korkmamamiz gerektigini atesin 40.5 dereceye kadar cikabilecegini ve inatci bir ateş oldugunu soyledi. Birde internete bakmamizi tembihledi. bizde internette biraz arastirdik normalde ates 39 un ustunde olurmus ama bizimkinde en fazla ~38.4 olmustu. Normalde belkide bu yuksek ates sayilabilecek bir ates değil ama Duru için hiçte oyle olmadı. Çok etkilendi. Pazartesi günu ateşten gözünu acamiyordu halbuki ençok 37 derece olçmuştum. Üstüne birde ishalde başladı. Bizde pazartesi Izmitteki doktorundan randevu almaya karar verdik. Doktorun muayenesine gittigimizde beklerken birde  ağız dolusu kustu. Ates ishal kusma uclusunu tamamlamis olduk. Doktor ates dusurucu surubu ne olcekte verdigimi sordu. Ne yalan söyleyeyim Adoş almadıģi için ne kadar versem kafi diye dusundugum icin azar azar veriyordum. Ama ateş düşurucü şurubun etki etmesi için dozunda verilmesi gerekiyormuş yoksa hiç bir işe yaramıyormuş. Yani benim verdiklerim ateşini düşürmeye yetmemiş. Doktor makattan ateşini ölçmeye karar verdi. Ve şok 39.1 çıktı.Makattan biraz fazla çıkıyormus ama atesı 38.5 in ustundeymis. Doktor orada Profenid diye bir şurup verdi. Dozu tam kilosuna gore ayarlayabiliniyor.

Doktor verdi de verirken bizim kız baya ağladı. O ağladı ben ağladım. Koca 30 yaşındaki kadın doktorun yanında ağladım;))  Şuruptan sonra gozünü açamayan kız başladı gülücükler çıglıklar atmaya. O zaman ne kadar halsiz düştüğünü iyice anladık. Bizde Calpol yerine kullanimi daha kolay olur diye bu şuruptan aldik. Doktor 6 saatten önce aynı suruptan vermeyin ateşi çıkarsa diğer şuruptan kullanırsınız dedi. 5 saat sonra uyumadan önce biz verelim dedik. Kilosuna gore dozu ayarladık ama hicte doktorun verebildigi kadar kolay veremedik. Zor bela verdik ama hemen ardindan Adoş kustu. Hem ilacı hemde midesindekileri boşalttı. Bizde daha fazla zorlamayalım zaten ateşide yok artık ateşi çıkinca veririz deyip kuzumu uyuttuk. Bir sonraki gün minik kuzumda yine surekli bir uyku hali olunca tuttuk doktorun yolunu ama bu sefer boşuna tutmuşuz. Duduş doktorun ağzına bakmasina bile izin vermedi. Hatta anneme niye beni buraya getirdin diye kotü kötü bakmış. Allahtan ateşi de yoktu. İyileşme yoluna girmisti kuzucum.Bir sonraki gün işten eve bir gittimki Adoşun her yerinde nokta nokta kırmızılıklar var. O zaman dedikki bu kesin 6.hastalık ki hastalığın belirtisi olan noktacıklar bir sonraki gün kayboldu. Böylece bizde ilk ateşli hastalığımızı geçirmış olduk. Ne yalan söyleyeyim insan panik oluyor. Birde kuzum neyi var neyi yok ifade edemiyorki. Neyse düşününce kolay atlattık sayılır. Adoş da babasina ilk babalar günunde ateşli bir hastalık etmiş oldu; ))