6 Nisan 2015 Pazartesi

16.Ay ve 17.Ay

Aylardır yazamıyorum... Kızım 18.ayının içinde ama ben 15. ayını yeni yayınlayıp 16. ayını daha yeni yazmaya başlıyorum:( Bu nedenle 16. ve 17. ayını beraber yazmaya karar verdim.

26 Ocakta ben eve girince ilk defa "Anneee.."diye bağırdı minik kızım. Ama o kadarla kaldı. Bana anne diye hitap etmesi için biraz daha geçmesi gerekecekti.. 6 Martta "Anne" demeye başladı ve durmadı. Artık sürekli "Annee" diye seslenip duruyor. Çoook tatlııı..! :)

27 Ocakta gece kızımla baş başa sitede yürüyüşe çıktık. Evin etrafında turlayıp (minnoşumda % 90 yürüdü) mutlu mesut evimize döndğk. Dışarı çıkmaya bayılıyorr..

29 Ocakta ilk defa salondaki koltuğa tek başına tırmandı. Bundan sonra hiiçç bir şey eskisi gibi olamadı. Koltuğun üzerine çıkıp koşturmacalar, koltuğun üzerindeki çaylara saldırmalar.. :))

Her kelimeyi tekrar etmeye çalışıyor hatta bazı kelimeleri Adaca söylüyor;
8 Şubatta 3-4 kere "Hayır" dedi.
Dişe "Dişji", (20 Şubat)
Göz ve gözlüğe "Gö"  (18 Şubat)
Balona "Ba",
Kaşa "Ka",
Çaya "Çaa",
Giy

Açtık
Attım
Geldim Geldim
Baba
Anne
Parkaa diyor.
Söyleyemese de mimikleriyle herşeyi anlatmaya çalışıyor.
Evet anlamında başını sallıyor.
Başını eğip kızar gibi yukarıdan yukarıdan bakışlar atıyor.

Yemek alışkanlığımız gün be gün değişiyor. Bir gün iştahımız pek bir iyi diğer hafta sadece süt içiyoruz. Ama pek bir etçil oldu minnoş kızım birde yemekleri karıştırılıp verilmesini pek sevmiyor. Yani bir kaşığın içinde hem biraz balık biraz patates olsun sevmiyor. Ya hepsi püre gibi olacak ya da önce balığı yiyecek sonra patatesi. Annesine çekmemiş hiiçç.

8 Şubatta balık buğlama yaptım pek bir sevdi. (Bu satırları yazdığım bu ayda balığa artık hiç yüz vermiyor yemek istemiyor)

Benim güzel kızıma "Benim güzel kızım kim?", "Benim akıllı kızım kim?", "Benim mutlu kızım kim?"diye sorunca "Ada" diye cevap veriyor.

Her bebiş gibi bizim minnoşta Ipad hastası. Onu gördüğü zaman almak için tutturuyor. Bizde göz önünde bulundurmuyoruz ama gördüğü zamanda saklamıyoruz. Artık oda iyice alıştı hatta kendi sevdiği programı bile açıyor(18 Şubat).

En sevdiği oyun "Geldim Geldim". Nedir bu oyun? Bizim minik kuş bana bakıp geldim geldim deyip kaçıyor ki onu yakalayıp gıdıklayayım. Oynasak tüm gün sıkılmadan bunu oynayabilir..:) Oynamak istediğinde oynamazsakta kızıyor minnoşş.. :))

15.Ay da kar ile karşılaşmıştık ama 18. Şubat haftasında da  baya kar yağdı. Bu sefer  her gün minik kuşum kar oynamaya çıktı. Kar 1 hafta kaldığı için hem alıştı hem kara doydu hemde ailece çok daha fazla karla vakit geçirme şansımız oldu :) (kardan adam bizim eserimiz değil üstüne konduk :) )



Nice zamandır almış olduğum ama pişirmek nasip olmamış nooddle vardı evimizde. 14 Şubatta soya soslu nooddle pişirdim, bizimlerle beraber güzel kızıma da servis yaptım. Tabiki de çubuklarla beraber..Hihi çatal kullanmadan ne diye çubuklara geçtin diye sorduğunuzu iş güzarlık yapmışsın dediğinizi duyar gibiyim ama gerçekten çok eğlenceliydi. Hem  ne demişler ağaç yaşken eğilir... :)) Ayrıca minnoşum bu deneyiminde gösterdi ki babasından daha iyi çubuk kullanıyor :D Gerçekten o çubuklarla az da olsa makarna yemeyi başardı can kızım. Tabi yemeğin büyük çoğunluğunu eliyle yedi ama çubuklar ve bu farklı yeme şekli pek bir ilgisini çekti :) Hem de babasıyla pek bir eğlendi.

 

Yemek yapımı da pek bir ilgisini çekiyor. Ocağın önündeysek, tezgahta bir şey yapıyorsak illa kucağımıza gelecek pek bir merak ediyor ne yapıyoruz ne ediyoruz. Hele ki robot çalışıyorsa hiç kaçarı yok. Zaten elektronik ses olsun bizim ki hemen orada bitiyor. O elektrik süpürgesi yok mu o elektrik süpürgesi. Minik kızımı nasılda peşinden koşturuyor.

16. ayında azı dişleri ve önünde ki 2 dişleri de çıkmaya başladı. Şuanda 12 dişi var kuzumun. Ateş ve huysuzluk yapmadı çok şükür. İshal de olmadı ama sürekli kakaya çıktı. Uyku düzeni değişti. Öğlen 3 te uyanmasına rağmen gece 12'de uyumaya başladı. Hatta bazen gece yatağa bizden sonra geldi. Çok ta komikti bizden kopup halasıyla salonda da oturmuyor ama yatağa da gelmiyor. Bir bizim odaya bir salona mekik dokudu. Ama olacak o kadar. Sonuçta kolay değil dişleri çıktı bebişimin :)

Teyzemiz Amerikadan çok güzel bir kitap getirmişti. Matthew Van Fleet in "Lick!"  adlı kitap. Çok eğlenceli ve öğretici bir kitap. Her sayfada dil ile ilgili farklı özellikleri anlatıyor. Bir sayfada yumuşak, tırtıklı, yapışkan olmasını diğer bir sayfasında uzun kısa olmasını başka bir sayfasında ise tat duyularını işliyor. Hem görsel hem de dokunsal olarak bebeklerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Bizim minik kuşa "Nerede senin Lick adlı kitabın?" deyip dil çıkartınca gidip kitabı  kitaplıktan bir güzel alıp getiriyor. (Detaylı inceleme için bakınız Buna)


Hala dağıtmaya pek bir bir bayılıyoruz. Birde bir şeylerin içine girmek, kutu gibi şeylerin üstüne çıkmak pek bir ilgimizi çekiyor (15 Mart 2015).


Minik kızım büyüdükçe kendini çok daha güzel iyi ifade etmeye başladı. Fiziksel olarak yapabildikleri de artıyor. Herşey gittikçe daha bir eğlenceli olmaya başlıyor... :))






1 Nisan 2015 Çarşamba

15.Ay

Minik prensesim 15. ayını da doldurdu. Artık herşeyi anlıyor, hiç tahmin etmeyeceğimiz tepkiler veriyor. Konuşmaya çalışıyor. Kısacası büyüyor..:)

15.ayında minik kuşum 2.yılbaşını geçirdi. Adoşuma Teyzesi çok tatlı bir yılbaşı kıyafeti almıştı.Giydik onu ve bu yılbaşında Cüneyt Amcası ile Elif Teyzesinin evine gittik. İlhan Amcası, Semih Amcası ve Semih Amcasının kardeşi ve eşi de gelmişti. Eski dostlar hep beraber kutladık yılbaşımızı. Tabi baş rolde Adoş olduğu için eskisi gibi sürekli oyun oynayalım sabaha kadar oturalım olmadı. Minik kuşumda misafirlikte olduğu yeni bir ev yeni yüzler gördüğü için tabi ayrıca bir geç uyudu ama iyi oldu yılbaşına beraber girmiş olduk.




4 Ocakta aşkıcım uyurken Ada dedi.. :) Herhalde uyurken adını soruyorduk oda cevaplıyordu.. :))

Ocağın ilk haftası İzmitte sürekli kar yağdı ve her yer bembeyazdı. 6 Ocakta babamla annem Adacığı 6 Ocakta dışarı çıkarmışlar ve minik kuşum ilk karla tanışmış oldu. İlk kara çıktığında çok şaşırmış hareket etmek yürümek istememiş. Babamın kucağına gitmek istemiş. Tabi napsın minik kuzum ilk defa ömründe böyle birşey görüyor. Düşünün ki uzaya gitmişsiniz daha önce hiç görmediğiniz formda birşeyle karşılaşıyorsunuz ne yaparsınız? Kaç tane soru işareti oluşur kafamızda. Hem merak eder hem korkardık heralde. Minik bebeğimde aynı tepkiyi verdi aslında;)
Kar yaklaşık bir hafta yerde kaldı. Babamlar da bu süreçte bir kaç gün Ada yı dışarı çıkardılar. Ben eve gelirken Adacığıma dışarıdan kar getirdim. Böylece kara alışmış oldu minik kuzum.

21 Ocakta akşam sofrada yemek yerken miniğim yere birşey düşürdü. Annemde onu almak için eğildi. Ada da tam annem eğilmişken saçlarına doğru uzandı ama yakalayamadı. Sonra bana baktı ve elindekini bu sefer bilerek isteyerek yere attı. Ben eğilince de hemen saçlarıma atladı. Yani benim 15 aylık minik kızım büyüdü ufak çapta komplolar bile kurmaya başladı. Ben burada yazarken uzun bir sürede olmuş gibi geliyor ama tüm bunların 1 dk içinde oldu.

Bu ay da en favori oyunumuz saklambaç.  Hele dedesi varsa sürekli saklambaç oynuyoruz. Her odada favori saklanma yerimiz var. Salonda kapının arkası, perdenin arkası, kaloriferin  önü (oyun alısını kendine siper edip arkasına saklanıyor), mutfakta yine kapınin ve perdenin arkası, kendi odasında çadırının içi, yatak odasında yine perdenin arkası. En çok perdenin arkasını seviyor çünkü onu arayan kişiyi rahatça görebiliyor. Onu arayan kişi yaklaştıkça da bir heyecanlaniyor ki pek bir sevimli oluyor.  Birde saklanırken işaret parmağını dudaklarına götürüp "şiiii" demesi yokmu tam yemelik oluyor. Ama minik kuş onu bulan kişiyede "şiiiii.." diyor. Beni buldun da gel beraber saklanalım der gibi ;))

Damacanadan su koymamız pek bir ilgisini çekiyor. Uzun zamandir ilgisini çekiyordu da bu aylarda artık bardağı alıp damacanın yanına gidip su doldurmamızi istiyor. Doldurunca da döke döke bir güzel içiyor;))

Bu ay kapları iç içe koymayı da pek bir seviyor. Üst üste koymaktansa iç içe geçirmek daha bir ilgisini çekiyor. İç içe geçirebileceğimiz kapları saklı köşelerden çıkarıp oynuyor minik kuşum.