5 Aralık 2014 Cuma

Hayvanat Bahçesi Ziyaretimiz

Kuzumu elimizden geldiğince hayvanları sevmesi için teşvik ediyoruz. Bunun için ne yapıyoruz diye sorarsanız nerede kedi-köpek-kuş görsek sevmeye, beslemeye çalışıyoruz.Tiger(annemlerin kedisi) ve Paşa(halaların kedisi) bu konuda bize oldukça yardımcı oluyorlar aslında; birde kaçmasalar; )) Tabi babamın beslediği sokak köpeklerinin de etkisi azımsanmaz.  Ne zaman Yalovaya gitsek Babam ve Ada bu köpekleri beraber besliyorlar. Aşısı olan ufak köpekleri de Adacığın yanına getiriyoruz ki istediği gibi sevsin. Ama 1 yıldır farkettim ki sahipli köpekler bebekleri sevmiyorlar halbuki sevdikleri söylenir.  Hatta yaklaşmak istemiyorlar. Kıskanıyor olabilirler mi? Belki aynı evde olsalar farklı olur ama şimdiye kadar hep bu şekilde denk geldik. Kediler daha farklı onlar yaklaşmak istiyorlar ama  Ada ilgisini göstermek için bağırdığı zaman fırrr kaçıyorlar. Kaçmadıkları zaman Ada yanında biz varsak (yoksak kesinlikle ellemiyor) seviyorum diye tutmaya çalışıyor kediciğin yüzünü gözünü tüylerini mıncırıyor. İşte bu durumlarda hiç tırmalamaya çalışmıyor Tiger, Paşa ve hatta Hatun (teyzemizin kedisi biraz hırçın -Tiger ve Paşa nın da annesi) bekliyorlar ve usulca uzaklaşıyorlar;)
Kasımın son haftasonunda hem halayı bırakırız hem de büyükbabanneleri ziyaret ederiz diye Bursa'ya gittik. Şansımıza hava güzel olunca cumartesi gününü Adoş için hem farklı olacak hem onu eğlendirecek hemde egitici olacak şekilde değerlendirmek istedik ve Hayvanat Bahçesine gitmeye karar verdik. (Çocukları hayvanat bahçesine götürmenin bir yaşı yok ama bebekken biraz dikkatli olmak gerektiğini okumuştum. Çok fazla uyarıldıkları zaman huzursuz olabiliyorlarmış. Hayvanat bahçesine giden bebekte yeni ve farklı gördüğü bu canlılarla fazlaca uyarılmış oluyor. Tabi evinde hayvan beslenen bir bebekle ilk defa görecek olan arasında da fark olacaktır. Bebekken götürülmek istenirse bunlara dikkat etmek gerekiyor sanırım.)
Giyindik leopar desenli taytımızı ve tuttuk Bursa Hayvanat Bahçesi nin yolunu. Bursa Hayvanat Bahçesi büyük bir alana kurulmuş birbirinden farklı onlarca havyanı barındıran temiz ve bakımlı bir yer. Kendi web sitesinden de hem hayvanat bahçesi hem aktiviteler hemde bulunan hayvanlar hakkında daha detaylı bilgi alabilinir.


İlk girdiğimizde bizi ördekler karşıladı. Adoşa tanıdık oldukları için Adacık hemen kendince onlara merhaba dedi.

Oradan leoparları görmeye gittik. 2 tanesi miskin miskin uyurken bir tanesi formunu korumak için egzersizler yapıyordu. Biraz uzakta bile olsa Adoşun ilgisi çekti. Leopar ve kaplanın büyüklüğü karşısında biraz şaşırdı bizim minnoş.  Ağzı açık kaldı ;)


Lemurlara ve mirketlere bayıldı. Hoplamaları zıplamaları hızlı hareketleri pek bir hoşuna gitti yanlarından ayrılmak istemedi.


Yılanın ne olduğu çıkaramadı. Keçileri ve lamaları merakla izledi. Hatta birazcıkta taze yaprakla besledi;))



Zürafaya şaştı kaldı, bakışlarını ayıramadı.



Böylece daha önce hiç görmediği hayvanları görmüş oldu. Tabi sırf onun değil benim içinde bazıları ilk olmuş oldu :))
Ailecek beraber dolu dolu bir gün daha geçirmis olduk. Hem kuzum hem biz yine bir ilki beraber yaşamış olduk. Adacım biraz daha büyüsün belki seneye konuşmaya başladığında tekrar hayvanat bahçesine gideriz. Bu sefer hislerini sözcüklere dökme fırsatını bulur. Bakışlarından nasıl şaşırdığı belli oluyor. Ama bakalım hangi sözcüklerle bunu bize ifade edecek;))


Gün sonunda da kızıma bugünü hatırlaması için Zürafa şeklinde bir oyuncak aldık;))





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder